CİLDİNİZE DİKKAT EDİN

13.02.2015 10:28:51

Kış aylarının gelmesi ile beraber cildimizde ve saçlarımızda gözle görünür farklılıklar oluyor. Bu aylarda neler yapmalıyız, neler kullanmalıyız sizler için araştırdık. Bu işin uzmanı olan, Dr. Müge Çoban ile görüştük.

Kış aylarında havaların soğuması ile beraber soğuktan dolayı, cildimizin saçlarımızın kurumaya başladığı daha çok bakım gerektiği bir dönem. Bu yüzden kış aylarında özellikle kuru ciltler daha çok kurur. Kuru ciltlere yönelik yağ bazlı, onları yumuşatan nemlendiren ürünlerin daha sık kullanılması gerektiğini belirten Müge Çoban, “Temizleyici ürünler olarak, kuru ciltlerde kuruluğu arttırmayan, aynı zamanda da hem temizleyip, hem de nemlendiren ürünler öneriyoruz. Karma ve yağlı ciltlerde ise su bazlı, ciltte komedon dediğimiz siyah noktaları arttırmayan, akne eğilimi oluşturmayan ürünler var” dedi.

Soğuk havalarda da saçların kuruyup yıprandığını, dökülmenin ise daha çok yaşandığını anlatan Çoban, “Saçlarımız içinse verdiğimiz ürünler daha çok şikâyete göre değişiyor. Kuru saçlarda özellikle besleyici bakım maskeleri, vitaminler badem yağı içerikli maskeler önerebiliyoruz. Deri yüzeyini nemlendiren, saçları daha parlak ve canlı gösteren ürünler kullana biliriz. Yağlı saçlar için ise içinde keratolitik ürün dediğimiz, yağlı saç yapısına uygun, saçı yağlandırmayan, kepek oluşumlarını azaltan ürünler öneriyoruz. Saç dökülmeleri ile ilgilide çok fazla başvuran hastamız var. Özellikle kronikleştiği zaman, bazen hasta işin içinden çıkamıyor. Sürekli saç kaybından dolayı, oldukça seyreliyor. Altında yatan nedenler elbette araştırılmalı. Demir eksikliği, B12 eksikliği, tiroit hormon bozukluğu gibi sebepler önemli. Bize gelen hastalarımızın tahlillerini bu şekilde ayrıntılı istiyoruz. Önemli bir eksiklik bulduğumuz zaman, onu yerine koyuyoruz. O eksiklikler tamamlanmadan, şampuandır kremdir losyondur onların bir fayda vermesi çok söz konusu olamaz. Bazen de hiçbir neden bulamıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kayseri’de birçok bayanın bu şikâyetle kendilerine başvurduğunu belirten, şampuan ve farklı ürünlerin faydasını göremeyen bayanlar içinse farklı yöntemlerde uyguladığını belirten Çoban, “Çözüm bulamayan hastalarımız için, saçlı deri mezoterapisi dediğimiz bir yöntem kullanıyoruz. Bu yöntemle de saçlı deriye küçük iğne ucu ile vitamin mineralleri direk olarak enjekte ediyoruz. Hastanın ağızdan aldığı vitamine göre çok daha etkili oluyor. Direk cilt yüzeyinde dağıldığı için. Hastanın saç dökülmesi 3-4 seanstan sonra azalıyor, saçları güçleniyor daha canlı ve parlak hale geliyor. Ekonomik olarak da, piyasada satılan ürünleri göz önüne alırsak, onlardan daha uygun. % 100 diyemesek de saç dökülmesinde belirgin bir şekilde azalma olur, saçlar gürleşir canlanır daha kaliteli bir saç çıkışı sağlana bildiğini” belirtti.

Belirli bir yaştan sonra insanların kendilerine daha çok dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Çoban, “40 yaşından sonra iyileşmeyen yara, şekil değiştiren, büyüklüğü küçüklüğü azalan yâda büyüyen, kişiye garip gelen, renkli bir oluşum var ise mutlaka muayene ettirmek için bir cildiye uzmanına başvurmalılar. Özellikle hanımlar dermo kozmetik ürün alırken, temizleme jeli, nemlendirici bakım ürünleri içinde bizlere başvurmalılar. Rast gele bir ürün alındığında genelde cilt tiplerine uygun olmuyor, ciltlerini yağlandırıp sivilceye neden oluyor. Bazı kuru ciltlere de yeterli nem veren ürün önerilmiyor, fayda görmeyi beklerken aksine zarar görüyorlar. İyi bir ürün demek, uygun fiyatlı cildinizin fayda gördüğü ürün demektir. Çok pahalı olması illa cildinize iyi geleceği anlamına gelmez” dedi.

Haber: Berna Utaş Utangan