Tarih: 10.07.2015 10:46

KAYSERİ ÇOK KALİTELİ

Facebook Twitter Linked-in

Sahnelerdeki Okan Karacan´ı herkes tanıyor. Acaba sivil hayatınızda neler yapıyorsunuz?

Ben 2009´dan bu yana ticaretle uğraşıyorum. Hayatımın önemli bir noktasında o var ama yaptığım işe çok uzak değil yine medya sektöründe. 360 derece yenilikçi dediğimiz anlayışla ajans hizmeti veriyoruz. Kurumsal markalara, menkul, sağlık birçok sektördeki markalara 360 derece ajans hizmeti veren bir yapıyı yönetiyorum. Üç tane farklı şirketim var. Tabi en enteresan tarafı da beni insanlar artistlik hizmetlerimle tanıyor. Çılgın dershane, Buzda Dans, AVM´lerdeki eğlenceli Showlar? Tabi iş yeri olunca ve özel hayatımdaki o ciddiyetim olunca insanlar benimle ticaret konuşunca duvara çarpmış gibi oluyorlar. Kendimi ifade etmekte zorlanıyorum. ?Biz bu adamla mı konuşmaya geldik? diyorlar. Adamın kafasında terlik, gözlük var. Benimle geliyor bütçesini nasıl yöneteceğimizi konuşuyor. Ama sivil hayatta öncelikle İstanbul Devlet Üniversitesi Devlet Konservatuarında, Müzikoloji bölümünde okumuş, Müzik Bilimcisi, Terraki Lisesi gibi özel, disiplinli bir lisede eğitim almış bir bireyim. Doğma büyüme İstanbulluyum. Rumelili bir ailenin çocuğuyum. İnsan günümüzde çok zor yetişiyor. Yetişmiş, iyi bir noktaya gelmiş bir bireyim. Ve her gün kendimi yeniliyorum. O yüzden artistlik yaptığım hizmetlerle harmanladığımız zaman yoğun bir Okan Karacan çıkıyor. Ben biraz öbür tarafımın da bilinmesini istiyorum. Çünkü yaş gidiyor malum sorumluluklar artıyor. Bende topluma, sevdiklerime, milletime, devletime, memleketime hayırlı kalıcı şeyler yapmak istiyorum.

Oyunculuk Serüveniniz nasıl başladı kısaca anlatır mısınız?

Ben Terraki Lisesinde okurken tiyatroya ilgi duymaya başladım. Tabi birde tiyatroya beraber asıl benim içimdeki dürtü ünlü olmak, insanların beni tanıması, popüler olmak gibi bir arzum vardı. Bununda sahneden geçeceğini bilerek önce tiyatro kulübü vesaire derken İstanbul Liselerarası Tiyatro yarışmasında ?En İyi Erkek Oyuncu? ödülünü kazandım. Bu benim için çok önemliydi çünkü sanayici bir babanın oğluyum, annemde babamda hep bizim oğlan komik eğlenceli en fazla hobi olarak yapar falan diyorlardı. Ama günün sonunda ben o ödülü kazanınca anladılar ki bir ciddiyet olacak. Sonra zaten profesyonel tiyatro başladı. Çocuk oyunları derken büyük oyunlar ama bu arada özel radyo ve televizyonlar gelişince ben kendimi daha çok radyo ve televizyonlarda ifade etme şansı buldum. Oyunculuk biraz ikinci planda da kalsa 6 tane sinema filmi, 10´a yakın dizi, tabi sahne çalışmaları da var. Bugüne kadar getirdim kariyerimi.

/resimler/2015-7/10/1051060650249.jpg

Peki bu kariyeri buraya kadar yetiren özel bir Okan Karacan sırrı var mı?

Var tabi. Bir defa yılmayacaksın. Moralini bozmayacaksın. Hep pozitif düşüneceksin, girişimci olacaksın. Ve en önemlisi disiplinli olacaksın. Hayatın önemli saatleri var. Elhamdülillah Müslümanız, ezan saatleri var günde beş vakit. Biraz oradan feyz almak gerekiyor. Sabahleyin güneş ışığıyla beraber güne başlamak ondan sonra öğleyi, ikindiyi, akşamı ve yatsıyı iyi takip etmek o saat aralıklarına göre hayatını programlamak gerekiyor. O yüzden de disiplinli olmaktan geçiyor yolu. Disiplinli olunca başarı geliyor.

Bir gün drama oynamak zorunda kalsanız nasıl bir performans sergileyeceğinizi düşünüyorsunuz?

Bende drama da oynamayı çok istiyorum. Biz son dönemde ?Çılgın Dershane Üniversitede? diye Show Tv´ye dizi yaptık. Senaryo gereği ben hayale dalıyorum, bir yerde uyuya kalıyorum ve sevdiğim kızla diyalog kurarken ciddi doktoru gösteriyorum. Senaryo öyleydi. Yani normal doktor karakterinden çıkmak zorunda kalıyorum. Ben ilk defa kamera önünde ?senin bu sorunun cevabı olacak- drama performansını sergilemiş oldum. Bir anda herkes beni ciddi bir rolde gördü. Yönetmen hayran kaldı, settekiler dondu kaldı. Dediler ki gerçek Okan´ı çıkardın ortaya. Ben böyle hayata dair ağır bir senaryonun içinde yer almayı çok isterim. Keşke Şener Şen´in bir filminde rol alabilsem.

 

Bugün Okan Karacan yönetmen koltuğuna otursa nasıl bir kadroyla, nasıl bir film çeker?

Güzel soru. Öncelikle yönetmenlik yapıyorum. Sayısız reklam filminde yönetmenlik yaptım. Şu anda da ülke çapında kendi alanında kendisini ispatlamış markaların reklam filmini çekiyorum. Yönetmenlik gerçekten bilgi birikimi isteyen bir iş. Ama ben yönetmen olsam ve film çeksem, haddime değil ama Şener Şen muhakkak olurdu. Türkan Şoray´ı ve Kenan İmirzalıoğlu´nu isterdim. Konuk oyuncu olarak Kıvanç Tatlıtuğ´yu alırdım. Bergüzar Korel´e muhakkak yer verirdim. Bir de Cansu Dere´ye çok inananlardanım. Onu da kadromda görmek isterdim.

Son zamanda iyi bir çıkış yakaladığı ve arkadaşım olduğu için soruyorum. Serenay Aktaş´ı nasıl buluyorsunuz? Çılgın Dershane´de birlikte rol almıştınız.

Valla Serenay genç ve başarılı bir arkadaşımız. İyi işlere de imza atacağını düşünüyorum. Biraz önceki sorunun cevabında disiplin vardı ya sporcu olduğu için disiplinli bir insan. Bu yüzden yaptığı her işi en iyi şekilde yapıyor. Bu yüzden gelecekte daha iyi işler yapacağına inanıyorum.

Komedi çok zor bir iştir. Hiç hüzünlüyken insanları güldürmek zorunda kaldınız mı?

Kaldım tabi. Benim unutamadığım bir anım var. Kardeşim kadar çok sevdiğim oyuncu arkadaşım Özgür Özgülgün, Gurbetçiler dizisinde oynuyordu. Bir gün Özgür´ün babası rahatsızlandı. Okan hastaneye gel, babamı ziyaret edelim, oradan da oyuna geçeriz dedi. Tiyatroda bir oyunda görev alıyordu Özgür. Bende bir kere seyretmiştim onun oyununu. O akşamda annem babam gelecek ailemle beraber oyunu seyredeceğiz. Ben hastaneye ziyarete gittim ziyaret sırasında maalesef Özgür´ün babası kalp krizi geçirerek vefat etti gözümün önünde. Biz çok büyük bir şok geçirdik. Çok üzüldük. Haliyle Özgür´de kitlendi. Bende koşarak tiyatroya gittim. Bu akşam ki oyunu iptal edin dedim. Toplu satış yapılmış. Çok moralsizim, ağlıyorum. Okan, Özgür´ün yerine sen çıkacaksın dediler. Abi saçmalamayın böyle bir şey yapamam ben, kendimi iyi hissetmiyorum, ezberim yok, oyunu da bir kere seyrettim. Ama sahne affetmez, bu fedakârlığı yapacaksın dediler. Ve bu fedakârlığı yapıp sahneye o gece çıktım. Hayatımın en büyük alkışını aldım. Annemle babam şaşırdı beni görünce. Hiç bozmadan bütün oyunu oynadım, güldürdüm, espriler falan ama oyunun sonunda olayı söyleyip o alkışınca gözyaşları sel oldu. Zor bir akşamda ama bir o kadar da keyifliydi. Oyunculukta böyle anlar olabiliyor.

/resimler/2015-7/10/1052059713899.jpg

Okan Karacan kendisiyle ne kadar barışık?

Ben kendimle oldukça barışık bir adamım. Çünkü komedi yaparken eğer kendinizle dalga geçemezseniz, kendinizle şaka yapamazsanız, kendi bulunduğunuz fiziki şartları kabullenmezseniz, bu koşullar içinde gidip başkasına herhangi muzipliği yapamazsınız. Basit! Önce kendinizle barışık olacaksınız.  O yüzden kendimle çok barışığım çokta mutluyum. Sonrası çünkü kendiliğinden gelişiyor.

Son zamanlarda midenize kelepçe taktırdığınıza dair haberler çıktı. Okurlarımıza açıklar mısınız?

Tabi. Gastirit baypas yöntemiyle mide baypası oldum. Doktor Fakı Akın hocam ameliyat etti. Belçika´da yetişen Obezite Cerrahinde önemli bir isim. Bu konuda köklü araştırmalar yaptım. Biliyorsun, yeni babayım. Oğluma daha sağlıklı, ona daha yetebilmek için bu yönteme başvurdum. Çünkü ben son 15 yılda toplamda 400 kilo alıp vermişim. O yüzden metabolizmam yavaşladı. Kilo alıp veremiyordum, beni çok engelliyordu, teknolojinin gelişmesiyle, sağlığın gelişmesiyle birlikte böyle bir karar aldım. İki ay oldu toplamda da 23 kilo verdim. Şu anda da gayet sağlıklı ve mutluyum.

Yeni projelerimiz var mı? Onlardan bahsetmek ister miyiz?

Yeni projelerim var tabi ki.  Biz şimdi önümüzdeki dönemde Eylül´e kadar çok yoğun çalışıyoruz. Ben yapımcı kimliğimle çok güzel işlere imza atıyorum. Boyumuzdan büyük işlere kalkıyoruz bu yüzden de çok mutluyum. Ulusalda bizi temsil eden 10 komedye diye bir şirketimiz var. Temmuz ve Ağustos ayı inanılmaz yoğun. Tanıtım filmleri var onları çekeceğiz. Birkaç tane çektiğim reklam filmini Eylül ayında televizyonda izleyeceksiniz. Onun için hazırlanıyorum ve sabırsızlanıyorum çünkü ben o işlerden sonra ulusal medya da daha fazla reklam çekeceğime inanıyorum. Geleceğin Sinan Çetin´i geliyor. Ali Taran´ı geliyor. Bunlar iddialı ama bu 20 yıllık bütün geçmişimi, deneyimimi, birikimimi oraya aktaracağım. Onun haricinde Ağustos ayında da Süheyl-Behsat Uygur kardeşlerin, 9 Ağustosta düzenleyeceği organizasyonda bir fiil görev alacağım. Behsat abi bana böyle bir güzellik sundu. Böyle bir organizasyonda yapımcı olarak görev almak benim için çok önemli. Eylül ayında da eğer her şey rast giderse düşündüğümüz 4-5 arkadaşın başından geçen bir senaryo var. O senaryoyu sinema filmi olarak çekeceğiz inşallah.

 

Son olarak güzel bir showdan çıktık. Kayseri hakkında neler söylemek istersiniz?

2000´den beri aktif olarak Kayseri´ye geliyorum. Ticaretin, üretimin, ithalatın, ihracatın, güzel ahlaklı insanların merkezi olduğuna inanıyorum. Hem lezzetleriyle hem gelenekleriyle çıkardığı siyasi figürlerle örnek bir şehir olduğuna inanıyorum. Buraya geldiğim zaman gerçekten çok mutlu oluyorum, çok kaliteli, çok düzeyli insanlarla bir araya geliyoruz. İyi ki Kayseri gibi bir kente sahibiz. Bende iyi ki buralara bu işi yaparak gelip görüyorum. Beni davet ettikleri için herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.

Röportaj: Mehmet Tarık Çay

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —