Mehmet KETENCİOĞLU


GAZETE KÂĞIDI OLMAKMI, TUVALET KÂĞIDI OLMAKMI!

Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü der  gibi bir laf oldu bu başlık herhalde sevgili dostlar!


Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü der  gibi bir laf oldu bu başlık herhalde sevgili dostlar! Gülmeye hasret kaldığımız şu günlerde yazıya bir fıkra ile devam edelim, günümüzde gülerek, hayırlı haberlerle geçsin inşallah...Temel ile Dursun konuşuyorlardı. Temel Dursun'a sorar; "savaş çıkarsa yandık galiba" Dursun düşündü; " iki olasılık var" dedi." Ya savaş çıkar, ya da çıkmaz. Çıkmazsa mesele  yok. Askere alınırsak iki olasılık var. Ya geri cephe, ya ileri cephe. Geri cephede kalırsak mesele yok. İleri cepheye gidersek iki olasılık var.  Savaşı ya kazanır ya da kaybederiz. Kazanırsak mesele yok. Kaybedersek iki olasılık var. Ya esir düşeriz ya ölürüz. Esir düşersek  mesele yok. Ölürsek iki olasılık var. Ya gömerler ya kâğıt fabrikasına yollarlar. Fabrikada da iki olasılık var. Ya gazete kâğıdı, ya da tuvalet kâğıdı yaparlar. Gazete kâğıdı olursak işe yararız da, ya tuvalet kâğıdı olursak. Yandık işte o zaman Temel!

Haftalardır yerden yere vurulan Yukatel Kayserispor’umuza son  3 haftada destek verilince, her kafadan ayrı bir ses çıkmayınca, daha da doğrusu kısıtlı kadroya rağmen "Hikmet hoca sana ve futbolcularına güveniyoruz mesajı gelince Yukatel Kayserisporumuz okunacak bir gazete gibi keyif vermeye başladı hepimize. Aslında sorunun cevabı sayılı sarımsak, dikili soğan  örneğindeki gibi futbolculardan geldi" KORO HALİNDE KÜFRETMEYİN BİZE"... İşte bu cevaba 12. adam, büyük taraftar olumlu cevap verince, " sizi sabırla hece hece, satır satır okuyacağız, içiniz rahat olsun"  deyince bu günleri görür olduk.  Yani sabırla koruk helva oldu!  Aslında bu takım elindeki malzemeye göre ligin 2. Haftası dâhil. Yani Hikmet hocanın takımın başına geçtiği gün dâhil son oynadığımız ve bana göre ligin en zor maçı olan Medipol Başakşehir maçı da dâhil haddini  bilerek oynadı. Her maçta galibiyet olamayacağını başarının ligin sonunda yakalanacağının mesajlarını daha önce verdi bize. Nasıl mı?

Son haftalarda ayakta alkışlanan bu takım 13. Hafta ve 22. Haftaki son maç ta dâhil 10 maçta 16 puan aldı taraftar bağrına bastı. Eyvallah baş üstüne aldık koyduk. Özellikle 8. Hafta dâhil, 11. Hafta dâhil ne oldu da bu takım yerden yere vuruldu. Hâlbuki 13 ve 22. Hafta ayakta alkışladığımız bugünkü takım 16 puan alırken, yerden yere vurulan Yukatel Kayserisporumuz 2. Hafta ve 12. Hafta dâhil yine 15 puan toplamıştı.  Ama belli bir grup takımı ve hocayı istemiyoruz şarkısını hep bir ağızdan söyleyince bu başarı başarısızlık gibi yansıtıldı kamuoyuna. Allahtan yanlıştan hemen dönüldü takıma sahip çıkıldı. Sonuçta güze günlere adım atıldı. Ama bu sadece 1 adım... Daha geride 16 kilometrelik bir maraton var. Yüreği yeten, ciğeri sağlam olan, dahası inanan kazanacak bu maratonu. Berna başkana sağ olsun ilk günden beri inandı, Hikmet Karaman ve ekibi için söylenen çatlak seslere de kulaklarını tıkadı, geçtiğimiz yıllardan ders alarak yoluna devam etti. Berna başkan ve Hikmet Hoca aslında inanmayanlara dakikalarca bir ders verdi... Bu takıma Thiam, Bertolacci ve Mert Çetin’de dâhil olursa inanıyorum ki ligi ilk 10 içerisinde tamamlar Yukatel Kayserisporumuz. Özlenen günlere adım adım Allah’ın izniyle varacağız inşallah... Yine tekrar ediyorum. Ben kendi adıma ligin başından beri hep inandım ve bu yönde yazdım. Şimdi inanma sırası hepimizde. Hani güzel bir söz var ya. Kolayı başarmak her kişinin harcı. Zoru başarmak er gibi düşünen bay, bayan fark etmez her kişinin harcı! Er kişi olabilmek umuduyla...