Aman yanlış anlaşılmasın, son günlerin dillerde dolaşan söylemini biz sadece sportif manada kullandık. Spora siyaseti hiç bulaştırmadık, bulaştırmayacağız da. Kendi adımıza söz verdik. Bizimkisi futbol. Çamurda, karda, kışta, toz bulutları içinde, hatta 35 derecede çöl sıcaklarında cefa çeksek de illa da temiz futbol!
Hem de 1970’li yıllardan beri gözümüzün çiçeği olan en büyük sosyal faaliyetimiz Kayserisporumuz. Pardon şimdiki adıyla Hes Kablo Kayserisporumuz. Sürçü lisan ettiysek af fola, hala alışmaya çalışıyoruz yeni moda ismimize... Özünde şanlı Kayserispor var ya önünde arkasında ne olduğuna bakmadan 50 yıldır gözbebeğimiz gibi bakmaya çalıştığımız. Allah rahmet eylesin Rıfat Gönen'den, Alpay Aktan'a. Üveyis Molu’dan, Niyazi Bahçecioğlu'na, Mehmet Haymanalıya emektar Rauf Işıldar 'dan, Allah hayırlı ömür versin Osman Erköse başkana. Adını tek tek sayamadığım için özür dilediğim bütün eski yöneticilere. Her ne kadar laf anlamadılarsa da, söz dinlemeden yanlış üstüne yanlış yapmış olsalar da yeni yöneticilere de hakkımızı helal ediyoruz. Şimdi kol kırıldı, yen içinde kaldı. Sezonun son maçında nefes almadan gözümüz Kayseri-Fenerbahçe, Trabzon -Gençlerbirliği, Göztepe- Beşiktaş ve Galatasaray-Malatyaspor maçında idi. Hop oturduk, hop kalktık. Sonunda mutlu sona vardık. Kümede kalan ben, şampiyon yine ben...
ÖNÜMÜZDEKİ SEZON İÇİN BUGÜNDEN DERS ALALIM
Berna başkanı ve şahsında yönetim kurulunu çok yanlış kararlar almalarına, bizlere dokuz doğurtmalarına rağmen hakkımız helaldir. Bir şartla seneye diktatörlüğü bırakarak, işi bilen gerçek profesyoneller ile yola çıkmak kaydıyla. Har vurup, harman savurmamak kaydıyla. Yanlışa yanlış diyebilmek kaydıyla alınacak çok dersimiz var. Gün ola harman ola... Yolumuz doğru ola...
