Şaban KÜLHANCIOĞLU


PANDORANIN KUTUSUNDA NE VAR?

Büyük Kayseri Gazetesinde bu ilk yazım. İlk yazının günahı olmazmış..(!)


 

 
Büyük Kayseri Gazetesinde bu ilk yazım.
İlk yazının günahı olmazmış..(!)
Dört yıldır yazı yazmama rağmen heyecanlıyım nedense.
Yıllar önce bir köşe yazarından öğrenmiştim.
Köşe yazarlarının aslında garsoniyer gibi bir görev yaptıklarını söylüyordu bu yetkin köşe yazarı..
Yani,mutfakta hazırlanmış yemeği müşteriye güzel bir şekilde sunmak.
Evet...
Kendi adıma konuşacak olursam; çok zeki,çok bilgili olduğumu söylemem ukalalık olur.
Herhangi bir dalda ahkam kesecek akademik bir kariyer sahibi de değilim.
Sadece ve sadece...
Zamana ve zemine uygun,gönlüme dokunan,aklımı mıncıklayan,bazen canımı acıtan şeyleri siz 
değerli okurlara servis etmektir yapmaya çalıştığım.
Böyle bir girizgahtan sonra sadede gelmenin sırası geldi sanırım.
Malumunuz son günlerde ülkemizin ekonomi ve dış ilişkiler açısından yaşadığı ağır sıkıntılar canımızı 
çok acıtıyor.
Doların ani yükselişi,yanıbaşımızdaki Suriyede yaşanan olaylar ve ABD´nin küstah tutumu...
Felaket tellallığı yapmak istemem ama...
Toplumun tüm kesimini endişelendiren,az veya çok herkesin bir bedel ödemek durumunda kaldığı 
bir dönemden geçiyoruz.
Çarşıda pazarda insanların ağzını bıçak açmıyor,yüzü gülen birine rastlamak neredeyse imkansız gibi.
Geçenlerde Tv´de bir yarışma programında bir soru çok dikkatimi çekti.
Soru aynen şöyleydi:
Yunan mitolojisine göre;
Tanrıların tanrısı Zeus,´bütün tanrıların armağanı´ anlamına gelen ilk kadın olan Pandoraya bir kutu  
armağan eder.Kutunun içinde yeryüzünde karşılaşılan tüm kötülükler vardır.Pandoranın bu kutuyu açmaması istenir.
Efsane bu ya; Pandora merakını yenemez  kutuyu açar.
Ve kutunun içindeki tüm kötülükler;açlık,sefalet,hastalıklar,öfke,kibir,kıskançlık v.s dünyaya yayılır. 
Bunu gören Pandora kutuyu hemen kapatır.
Kapatır kapatmasına ancak...
Efsaneye göre, kutunun içinde tek bir şey kalır. O kalan şey nedir acaba?
Bu enteresan soruya yarışmacı ´Umut´ diyerek bu sorunun cevabını bilmişti.
Altı bin yıl önce yaşanan bu mitolojik efsane çok hoşuma gitmişti doğrusu..
Efsanede öne çıkarılan umut kavramı ne kadar güzel, ne kadar anlamlıydı.
Kişilerin ve toplumların hayatlarında karanlık ve zor dönemler olduğu muhakkak.
Hayatımız, bizim istediğimiz gibi güllük gülüstanlık geçmiyor.
Bize bağlı olan veya olmayan nedenlerden ötürü...
Kabul etsekte etmesekte durum böyle.. 
Aslında...
Bilim adamları ve psikologlar yaşamı böyle kabul etmemiz gerektiğini öneriyorlar..
Tüm bu telkin ve önerilere rağmen,insanoğlu hep iyisi olsun,hep mutlu olayım arzundan bir türlü vazgeçemiyor..
Ama...
Yaşamın realiteleri işi gönlümüze göre bırakmıyor tabiki. 
İşte...
Bu zor zamanlarda umut; hayata tutunmamızı sağlayan bir dal..
Nefes almamızı,enerjik olmamızı sağlayan yaşam oksijenimiz...
Ve... 
Geleceğe dair iyimser olmamızı sağlayan inancımız oluyor umut..
Bu inancı kaybettiğimizde çok acı tablolar yaşanabiliyor ne yazık ki.
Evet...
Ülkemiz çok da iyi olmayan bir süreçten geçiyor.
Bu durum toplumun tüm kesimlerini olumsuz bir şekilde etkiliyor.
Kimini az,kimini çok.
Ancak ve ancak...
Tüm bu olumsuz koşullara inat...
Geleceğe olan umudumuzu hiç kaybetmememiz gerekiyor.
Bana göre...
Bizi ve ülkemizi bu zor koşullardan kurtaracak umuttan başka bir şey değildir.
Bize paradan ziyade umut lazım.
Umutla ilgili güzel bir sözü hatırlayalım.
Tüm dünya ´´vazgeç´´ dediğinde umut fısıldar; ´´Yeniden bir daha dene´´
Cemal Kaya
11.09.2018 19:43:37
Umut fakirin Ekmeği. Ye Memed ye...

Cemal Kaya
11.09.2018 19:44:03
Umut fakirin Ekmeği. Ye Memed ye...